Ülser, mide ve onikiparmak bağırsağında doku kaybı oluşmasıdır. Toplumumuzda sık görülen bir rahatsızlık olduğu halde pek önemsenmeyen bu hastalık, tedavi edilmediğinde mide kanserine varana kadar riskli rahatsızlıklara sebep olabilir. Ciddiye alınması gereken ülser belirtilerini ve tedavi yöntemlerini, sizler için yazdık.
Ülser mide veya onikiparmak bağırsağının (duodenum) sindirime yardımcı sıvılar veya mide asidi tarafından tahriş edilip doku kaybı yaşanmasıdır. Ülser bu bölgeleri koruyan mukus salgısının azalması ile ortaya çıkar, doku harabiyeti asit pepsininin etkisi ile daha derin bölgelere inerek enflemasyon denilen ağrılı yaralara neden olabilir.
Ülser, en sık görülen sindirim sistemi hastalıklarındandır. Midede oluşan ülsere gastrik ülser, onikiparmak bağırsağında oluşana da bulber veya duodenum ülseri denir. Mide ve onikiparmak bağırsağında oluşan ülserlere ise genel olarak peptik ülser denilir. Çeşitli nedenlerden dolayı bağırsağın üst kısmında, midenin ise iç yüzeyinde meydana gelen bu yaralar 3-5 mm’den 5cm’e kadar genişliklerde olabilir. Ülser, erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla oluşur ve genellikle 30-50 yaş aralığında daha sık görülür.
Mide, görevlerini yaparken kendini de korumaya alır. Mukoza denilen tabakasıyla doku zararını engeller. Bazı düzenli hareketleri ile hücrelerini yeniler. Bu karmaşık yapının dengesini bozacak bazı etkiler nedeniyle çeşitli fonksiyon bozuklukları meydana gelebilir.
Ülsere sıklıkla sebep olan faktörlerin başında ‘helicobakter plylori’ ismindeki bakteri gelir. Bu enfeksiyon haricinde ise şu nedenler risk faktörü olarak sayılabilir:
Mide ve bağırsakta oluşabilen her ülser tipinde hastalar çeşitli şikayetlerden yakınabilir. Genellikle hastalarda gelişen ülser belirtileri şu şekildedir:
Ülser belirti gösterdiğinde tedavisi yapılmazsa ciddi belirtilerle ilerlemeye devam eder. İleri safhalarda ülser, hasarlı bölgede kanama, tıkanma ve delinme gibi acil müdahale gerektiren durumlara yol açabilir. Ayrıca kimi ülser hastalarında hiçbir ön belirti olmadan kanama veya delinme gibi durumlar da meydana gelebilir. Bu yüzden erken teşhis ve tedavi olukça önemlidir.
Ülser teşhisi yapılması için üst sindirim siteminin radyolojik olarak görüntülenmesi veya sindirim sisteminin endoskopisi yapılır. Bu yöntemlerde;
Mide Ve Duodenum Grafisi: Bazı hastalarda uygulanabilir. Hastaya baryum içirilir ve bu esnada sindirim sistemi görüntülenmesi alınır.
Endoskopi (Gastroskopi): Sık kullanılan ve oldukça etkili bir yöntemdir. Boru şeklindeki bir düzenek ile yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının görüntülenmesidir. İşlem için hastaya bir ilaç verilir. Gerek görülürse biyopsi parçası da alınabilir. Bu yöntemle tanı hemen konulabilir ve mide kanserini önlemede erken teşhis için yapılması oldukça önemlidir.
Ülser tedavisi için öncelikle altta yatan nedeni tedavi etmek önemlidir. Eğer helicobakter pylory bakterisinden kaynaklanan bir hastalık söz konusu ise mutlaka bir antibiyotik tedavisi verilir. Bu ilaç yaklaşık bir 10-14 gün kullanılmalıdır. Hastaya antibiyotiğin yanı sıra mide koruyucularda (proton pompa inhibitörleri) kullandırılır. Midede sadece yanma, ekşime ve ağrı varsa mide asidini azaltıcı şurup tedavileri verilir.
İlaç tedavilerinin yanı sıra midede delinme, tıkanma ve kanama gibi riskli durumlar mevcutsa ülser ameliyatı da yapılabilir. Tedaviye destek amacıyla hastaların ülser diyeti yapmaları da oldukça önemlidir. Bu diyette mide yanmasına neden olan ve mide salgısını artıran tüm yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Bu besinler; ekşili, soğanlı, acılı, baharatlı ve benzeri ürünler gibi tetikleyici olanlardır.
Ülser olanlar evde yapabilecekleri birkaç değişiklik ile hastalık seyirlerini iyi yönde değiştirebilirler. Bunun için verilebilecek birkaç öneri şu şekildedir:
Bunların yanı sıra hastanın, periyodik doktor kontrollerini aksatmaması ve acil bir durumda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurması oldukça önemlidir.
Dilerseniz bu konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz.