Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), yanlış anlaşılmalara açık bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB'nin yaramazlıkla, zeka seviyesiyle veya sadece çocukluk dönemiyle sınırlı olduğu düşüncesi yanlıştır. DEHB, çocuklukta başlayabilir ancak belirtiler yetişkinlikte de devam edebilir. Genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bu bozukluk bulaşıcı değildir ve yalnızca hareketlilikle tanımlanamaz. Toplumda bu yanlış algıların düzeltilmesi, DEHB’li bireylerin yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynar.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), toplumda sıkça yanlış anlaşılan ve yanlış yorumlanan bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB ile ilgili yaygın inanışlar, genellikle bilimsel gerçeklerle çelişmektedir. Bu yazıda, DEHB hakkında doğru bilinen beş yaygın yanlışı ele alarak, bu yanlışların arkasındaki bilimsel gerçekleri açıklayacağız.
Yanlış: DEHB'li çocuklar genellikle "yaramaz" ya da "kontrolsüz" olarak tanımlanır.
Gerçek: DEHB, nörogelişimsel bir bozukluktur ve çocukların bilinçli olarak sergiledikleri bir davranış biçimi değildir. DEHB'li bireyler, dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik veya dürtü kontrolünde zorluklar yaşarlar. Bu durum, sinir sistemlerinin işleyişiyle ilgilidir ve bir disiplinsizlik göstergesi değildir.
Yanlış: DEHB'nin zekayı etkilediği veya düşük zekayla bağlantılı olduğu düşünülür.
Gerçek: DEHB'nin zeka seviyesiyle doğrudan bir bağlantısı yoktur. Bu bozukluk, yüksek, düşük veya ortalama zeka seviyesine sahip bireylerde görülebilir. Ancak, dikkat sorunları ve dürtüsel davranışlar, öğrenme süreçlerini etkileyebilir. Bu nedenle, DEHB'li bireylerin zeka değil, öğrenme ve işlevsellik düzeyleri üzerinde desteklenmesi gerekir.
Yanlış: DEHB'nin bulaşıcı olduğu veya çevresel temasla yayıldığı düşünülebilir.
Gerçek: DEHB bulaşıcı değildir. Genetik faktörler, hamilelik sürecinde yaşanan komplikasyonlar ve bazı çevresel etkiler (örneğin, düşük doğum ağırlığı veya toksik maddelere maruz kalma) DEHB'nin gelişiminde rol oynayabilir. Ancak bu, kişiden kişiye bulaşabilen bir durum değildir.
Yanlış: DEHB'nin yalnızca çocukluk dönemine özgü olduğu yaygın bir yanılgıdır.
Gerçek: DEHB, yetişkinlerde de görülebilir. Çocuklukta başlayan belirtiler, ergenlik ve yetişkinlik döneminde devam edebilir, ancak bu yaş gruplarında belirtiler farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin, yetişkinlerde unutkanlık, organizasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı ve zaman yönetimi sorunları gibi belirtiler ön plana çıkabilir.
Yanlış: Enerjik ve hareketli her çocuğun DEHB'li olduğu düşünülür.
Gerçek: DEHB tanısı koymak için belirtilerin kalıcı, şiddetli ve bireyin günlük yaşamını önemli ölçüde etkilemesi gereklidir. Ayrıca, belirtilerin farklı ortamlarda (örneğin, hem evde hem okulda) tutarlı bir şekilde gözlenmesi şarttır. Sadece hareketli olmak, DEHB tanısı için yeterli bir kriter değildir.
DEHB, toplumda yanlış inanışlarla çevrili bir bozukluktur. Bu yanlışların düzeltilmesi, hem DEHB’li bireylerin daha iyi anlaşılmasını hem de doğru tedavi ve destek süreçlerinin uygulanmasını sağlar. Bilinçli bir yaklaşım, DEHB’li bireylerin yaşam kalitesini artırmanın ve onların potansiyellerini gerçekleştirmelerine olanak tanımanın en önemli adımıdır.
Ailelerin, eğitimcilerin ve sağlık profesyonellerinin iş birliği yaparak farkındalık oluşturması, bu yanlış inanışların azalmasına ve DEHB’li bireylerin ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesine katkı sağlayacaktır.