Deprem gibi doğal afetler hem maruz kalan çocuk hem de bunu çevresinden öğrenen çocuklar için bedensel ve ruhsal açıdan yıpranmaya neden olabilmektedir. Yaşanan deprem sonrasında çocuklarda psikolojik travmalar oluşabilmektedir. Bundan dolayı depremi doğru anlatabilmek önemlidir. Peki çocuklara depremi nasıl anlatmalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz?
Millî Eğitim Bakanlığı sitesinde 2020 yılında yayınlanan, Afet Sonrası Aileler İçin Çocuklara Psiko-Sosyal Yardım Kılavuzu, "Aileler İçin Çocuklara Yardım Kılavuzu"nda çocukların tepkileri 5 yaş ve altı, 6-11 yaş arası, 12-17 yaş arası olarak ayrılmaktadır.
5 yaş ve altı için ebeveynlerinin yanından hiç ayrılmamak, sürekli ağlamak, sinirli olma, öfke nöbeti geçirme, yalnız kalmaktan korkmak gibi tepkiler gösterebilirler.
6-11 yaş arası ise içine kapanma, kâbus görme, uyku sorunları, karın ağrısı gibi fiziksel belirtiler, aşırı alıngan, sinirli olma, dikkat toplamada sorun yaşama, olması gerekenden daha az ya da daha fazla yemek yemek görülebilir. 12-17 yaş arası ise uyku sorunları, depremi hatırlatıcı kişi veya yerlerden uzak durmak, deprem hakkında konuşmamak, tütün, alkol gibi maddeler kullanmaya başlamak, aşırı saldırganlık, öfke durumu görülebilmektedir. Bu tepkiler belirli bir süre için beklenen davranışlardır. Tepkiler azalmıyorsa ve artış görülüyorsa mutlaka psikolojik yardım alınması gerekmektedir. Bu tepkiler depremden hemen sonra meydana gelebileceği gibi bir zaman sonra da görülebilir. Tepkilerin düzeyi, şiddeti ise kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Deprem gibi doğal afetler konusunda bilgisi olmayan çocuklarda çeşitli psikolojik sorunlar oluşabilir ve bu durum ilerleyen yaşlarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle okul öncesi çocuklar olayları anlamakta sorun yaşadıkları için durumlarını ve duygularını ifade etmekte zorlanabilirler. Okul öncesi çocuklar yaşanan olumsuzluklardan dolayı kendilerini suçlu hissedebilmektedirler. Bundan dolayı çocukları bilgilendirmek çok önemlidir. Bilgilendirme sonrasında çocuk sonuçları daha iyi anlar.
Depreme maruz kalmamış fakat olayları çevresinden, televizyondan duyan çocukların da bilgilendirilmesi önemlidir.
Bilgi verilirken çocuğun yaşını göz önünde bulundurmak gerekir. Aynı zamanda çocuğun psikolojik dayanıklılığı, depremi nerede yaşadığı, ne kadar etkilendiği de anlatma biçimini etkilemektedir. Çocuğun yaşına uygun olarak basit ve doğru bilgi verilmelidir. Genel olarak, depremin yer kabuğunun hareketlerinden kaynaklanan bir doğa olayı olduğu bilgisi verilmelidir. Depremin tek başına çok tehlikeli olmadığı, gerekli önlemler alındığında büyük bir zarar vermeyeceği kısa, basit cümlelerle anlatılmalıdır. Çocuğun sorduğu sorulara doğru, anlaşılır ve ayrıntılara girilmeden cevap verilmelidir. Depremden kısa bir süre sonra konuşulursa depremin ardından artçı sarsıntıların geleceği, zamanla şiddetin azalacağı da anlatılmalıdır.
Depremin korkulacak bir şey olmadığını söylemek yerine korkmanın normal olduğu fakat bunun geçici bir durum olduğuna dair bilgi verilmeli ve korkusunun azaltmak için neler yapılabileceğinin üzerinde durulmalıdır.
Çocuk, yorum yapmadan, tesellide bulunulmadan, sakin şekilde dinlenmelidir.
Okul öncesi dönemde; sorularına basit cevaplar vermeye özen gösterin. Bu dönemde çevresindekilere, yetişkinlere güveni sarsılabilir. Aynı durumları kendisi ve çevresi yaşayabileceğini anlayabilirler ve buna bağlı endişe, korku hissedebilirler. Güvende olduğunuzu, her şeyin yoluna gireceğini ya da yolunda olduğunu söylemeniz önemlidir. Merak ettiği kişileri arayarak iletişim kurmalarını sağlamanız da yardımcı olacaktır. Kalıcılık, süreklilik kavramlarının tam olarak oturmadığı bu dönemde yıkılan binaların tekrar geri döndürebileceğini düşünmeyebilirler bundan dolayı sık sık soru sorabilirler.
Bu dönemde sözel olmayan kaygı belirtilerini karşı dikkatli olunmalı ve bu ihtiyaçlara önem verilmelidir. Sarılmak, kucaklama bu uyaranlar arasındadır.
Deprem ile ilgili haber ve görüntü görmemiş çocuklar daha çok ebeveynlerinin tepkilerinden etkilenirler. Bundan dolayı bu dönem için önemli olan çocuğun kaygı ve korkularına yardımcı olabilecek ve kendisini güvende hissedebileceği konusunda kendinize güvenmenizdir.
6-10 yaş arasındaki çocuklarda; bu dönemde çocuklar her şeyi daha rahat anlar ve anlayış gösterebilirler. Sade ve yalın olarak gerekli bilgilendirmeler yapılabilir. Bu sayede ölüm kavramını daha iyi anlayabilirler. Sordukları sorulara ise doğru cevaplar verilmelidir. Önemli olan çocuğun kaldırabileceğinden fazla bilgi vermemektir.
10-14 ortaokul çağında; yaşanan olayları, durumları, ebeveynlerin duygularını anlayabilirler. Depremle ilgili maruz kaldıkları görüntüler ve duyduklarının etkilerini azaltmak için ebeveynlerin gerekli telkinleri yapması gereklidir. Depremden etkilenen ve zor durumda kalan kişiler için yardım yapmaya yönlendirilebilir ve empati duygularının gelişmesine yardım edebilirsiniz.
15 yaş üstü lise çağındakiler için; deprem sonrasında yalnız olmadıklarını hissetmeleri önemlidir. Umutsuzluğa kapılmamaları için destek olunmalıdır. Gerekli yardım kuruluşlarında görev alarak fayda sağlamaları, yardımlaşarak huzurlu hissetmelerine yardımcı olunmalıdır.
Deprem sonrasında çocukların kendilerini güvende hissetmeleri önemlidir çünkü kaybetme korkusu, kaygılar görülebilmektedir. Bundan dolayı çocukların güvende hissedebilmeleri için şu hususlara dikkat edilmelidir:
Depremzede vatandaşlarımız için başlattığımız Ücretsiz Online Sağlık Destek hizmetimizden randevu almak için buraya tıklayın.